27 Haziran 2013 Perşembe

yeezus fazla bi'şey !?

gündemden düşmek ya da gündeme hiç gelmemek işte bütün mesele bu değil mi? bugün yine neler yapamadım, neleri kaçırdım diye aklımdan geçirirken aylardır tüm dünyada beklenen Kanye West'in altıncı ve son albümü 'Yeezus' u dinlemediğimi fark ediyorum. amerikalı paparazzi patronlarının yakıştırmasından mıdır yoksa 'dış mihrakların' oyunu mudur, birkaç hafta öncesine kadar ünlü modacı Ricardo Tisci ile adı çıkan West, cevabını Yeezus'a saklamış olmalı. Pitchfork başta olmak üzere bir çok müzik otoritesinin bu yetenek abidesi adamın son harikasına on üzerinden ortalama dokuz verdiklerini düşününce zaten albüme başlar başlamaz kafamı kıracak korkusuyla yaklaşıyorum. ben evhamlı bir adamım. güzel müzikten hem utanırım hem de yersiz şüpheler duyarım. ama bu kez fazla direnmeden teslim oluyorum diyecek kadar mütevaziyim. al West şu odunu kır kafamda.


kırsın çünkü, albüm hakkını verecek kadar konuşulmaya değer. müzik otoritelerin olumlu veya olumsuz düşüncelerini bir kenara koyup yaklaşmak bir kere temiz kafayla değerlendirmenin ilk koşulu. bu raptir, hip hop'tur deyip önündekini itelemek de Yeezus ile maalesef çağa ayak uydurmamayı göze almak demek oluyor. ben mesela yıllardır rock müzikten başka bir şey dinlemedim. rock'ın her türlüsüne kapımı açtım. sonra ne oldu? hiç bir şey. sığ bir müzik düşüncesine sahip olmak kadar yorucu başka bir şey olamaz. ister sırf rock dinle ister sırf arabesk. bu böyle bir kalıptır. ön yargılarını bir kenara bırakınca albüme zaten rap ya da hip-hop diye yaklaşmıyorsun.

Daft Punk prodüktörlüğünde yapılan ilk şarkı "on sight" ile zaten bu belli oluyor. üçüncü şarkı "i am a god" ile neler olduğunu anlamaya çalışman çok sürmüyor. West bir nevi kendini zaten tanrı ilan etmiş. şarkıda geçen; "i just talked the jesus, he said what up jesus" sözleri ile hem güldürücü hem de düşündürücü. John Lennon'ın zamanında The Beatles için söylediği "we're bigger than jesus" ile karşılaştırılabilir nitelikte. (Pitchfork da buna benzer bir görüş içinde zaten)
teker teker bütün şarkıların analizini yapmak bana düşmez. West'in kalitesi zaten albümü dinleyince neden güzel olduğuna dair sizden savunma istemiyor. bu çünkü seveni ya da tam tersi; nefret edeni koyu bir idea değil. deneysel beat tarzı ile yabancıların "catchy" dediği; akılda kalıcı sound'ı yarattığı bir gerçek.
belki tam olarak hit çıkan bir parça yok ya da 11 şarkının hemen hemen hepsinde vurucu nakaratlar yok. zaten bizleri de şaşırtan bu. bir nevi popüler müziğin tam ortasında tüm evreni işgal etmişken, nasıl olur da nakarat veya hit olarak aklımızı alan bir parça yok dedirtmesi. random access memories ile kıyaslandığından sınıfta kalacağı da bu bakış açısına bağlı.(yılın albümü açısından karşılaştırdım) birden fazla dinledikten sonra benimsenecek, futuristik ve deneysel bir sound bu. klasik seks, para, zenciler ve sadakat ile alakalı dizelerin de rap tabanına olan saygı da varlığını sürdürmesi de bana göre anlamsız ve içi boş sözler.

genel çerçeveye geri dönersek herkesin ortak paydada birleştiği noktanın şu zamana kadar dinlediğimiz tüm rap albümlerinden Yeezus'un farklı bir yerde durduğu. birden çok başarılı müzisyen ve prodüktörlerin iş birliğiyle yapılmış bu albüm, eğer çağın müzik anlayışını bulmaya yönelik bir çalışmanın ürünüyse herkesin takdir etmesi gerekeceği de bir gerçek.

tabi bir de rap lobisi bu işe ne diyecek merakla bekliyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder