25 Nisan 2014 Cuma

normallik ve anormalik üzerine

çağımızda yaşadığı koşullara ve edimsel davranış ifadelerinin dışında bulunduğu her koşula ayak sağlayan insan "normal" biri olarak adlandırıldığına göre, tüm bunların dışında yer alan herkes anormalin yanı sıra; değişik, deli veya ne derseniz deyin farklı olarak adlandırılıyor. tüm insanlığa bahşedilmiş olan zeka unsurunun işleyişine göz atınca değişikliğin kökenine çözüme yönelmek daha sağlıklı olacaktır.

İnsan beyni, kraniyal sinirler ve omurilik sayesinde merkezi sinir sistemini kontrol eder, çevresel sinir sistemini yönetir ve hemen hemen insanın tüm işlevlerini düzenler. Kalp atışısoluk alma ve sindirim gibi istemsiz eylemler, otonom sinir sistemi yoluyla farkına varmadan beyin tarafından yönetilir. Düşüncemantık ve soyutlama gibi daha karmaşık zihinsel eylemler ise bilinçli olarak beyin tarafından yönetilir. Kökenin derinliklerinde yüzyıllar öncesine dayanan fiziksel "eksiklikleri" de normallik dışı gösteren tutumlar normal olmayan insan kavramına farklı bir bakış açısı daha katar. insan beyninin merkezi sinir sistemini tam olarak yönetememesi ve bu otonom sinir sisteminin aksaması belki de dış görünüşe yansır. 
Duyu organlarından gelen uyarıları değerlendirip problemleri çözen, düşünen, hormonları ile olaylara vereceği tepkileri belirleyen normal insan beyni, harika bir makina gibi işlerken toplumda "değişik", "farklı" diye adlandırılan, ikinci sınıf vatandaş yerine konulan bireyler tüm bunların farkında olmadan yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. kimisi gerçekten tıbbın teşhisine dayalı "serebral palsi" gibi hastalıklara sahiptir, kimisi yaşadığı toplumda cisimler için kullanılan isimlere herkesten farklı bir şey dediği için değişiktir. belki o dili ona öğretmediler belki de gerçekten öğrenememiştir.
dış görüşünüş ile normalliğin paralelliğini bir kenara burakıp normallik kavramına sözleriyle güzel bir bakış açısı katan Foucault'un sözlerini okumakta fayda var;

" 'normal insan kurgudur' modern toplumlar (tıp, psikiyatri, psikoloji, kriminoloji, sosyoloji ve benzeri) beşeri bilimlerin bilgilerini ve pratiklerini onaylayarak kendi bireylerini kontrol etmek ister. iş yerlerinde, sınıflarda, hastanelerde vs. gibi yerlerde iktidar kendi "normallik" standartlarını kurmuştur.. bu normallik bizim hayat tarzımızı şekillendirirken, bireyselleşmeyi yok etme safhasına getirir."

normalliği genel ortalama ile eşanlamlı tutan görüş en yaygın görüşlerden biridir. insan davranışlarının toplumda dağılımı Gauss'un çan eğrisine uyar. Buna göre, insanların davranışları büyük oranda eğrinin orta bölümünde toplanır ve bunlar normal olarak değerlendirilir. çan eğrisinin iki ucunda yer alan davranışlar çok azdır. ve bunlar anormaldir. bu görüş insanların genel uyumunun ortalama çevresinde olmasını normal olarak kabul eder.

Foucault'nun da aslında bir nevi demek istediği şeyin normalliğin bir ütopya'dan ibaret olduğunu, gerçek yaşamda mutlak normallik olmadığını anlıyoruz.










not: bu yazı toplumun norm değerlerinin dışında kalan tüm insanlara adanmıştır.

kaynaklar: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Otonom_sinir_sistemi
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87evresel_sinir_sistemi
http://tr.wikipedia.org/wiki/Merkez%C3%AE_sinir_sistemi
http://www.radikal.com.tr/fotogaleri/hayat/dunyanin_konustugu_anne-1184641
http://www.youtube.com/results?search_query=cerebral+palsy
http://www.slideshare.net/mbolmez/normal-li-kanormallik