16 Nisan 2013 Salı

sadece koklayacaktım



belki de en çok anlamsız gelen reklamlar parfüm reklamları. sattıkları şeyin kokusunu ekrandan veremedikleri   ya da tahmin edilebilir bir fikir yaratmadıkları için kendi alanlarında karizmatik sesli, siyah-beyaz, max. 30 saniyeyi geçmeyen tropikal ada merkezli işler çıkarırlar.
ben bu reklamın en çok renkli havasını sevdim. renklerini sevdim yani. keşke sıkınca da ruhuna renk katan parfümler yapsalar. hatta biz çevremizde olmasından rahatsızlık duyduğumuz insanlara sıkalım herşey yolun girsin.
belki beyin gücüyle değil ama koku gücüyle dünyayı ele geçirebiliriz. patrick suskind'in "koku" romanını hatırlayın mesela. baş karakterde ölmekten son anda kurtulup kokuyla herkesi yönetebiliyordu.
şimdi düşününce herkesin acayip bazı kokulara acayip zaafı olduğunu anlıyorum. ama bu kokuların tek bir özelliği var o da geçmişte kalmış olmaları. her şeyin bir kokusu vardır ve bazılarıyla tekrar karşılaşınca her duygudan daha fazla acıtır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder